DİĞER
“Eagleton’a göre yapısalcılık gönderge ile göstergeyi birbirinden koparmıştı. Post-yapısalcılık ise gösteren ile gösterileni birbirinden koparır. Bu kopuşla birlikte anlam kayganlaşan, askıya alınan, gelmekte olan bir şeye dönüşür.”
"Sutherland’in edebiyat tarihini benzerlerinden farklı kılan, akademik dilin makinemsi soğukluğunu barındırmaması, bilakis dilinin son derece samimi ve canlı olmasıdır. Buna “‘ben dili’nin dayanılmaz hafifliği” de diyebiliriz. Riskli, olumsuz eleştirilere gebe, fakat aynı zamanda cesur ve iddialı…"
Ben Ayşegül Sönmez Çağın İçinde, değişmekte olan çağı, onu biçimlendiren sosyal/ politik, kültürel ve ekonomik kodları, gelişen teknolojik enformasyonu hangi pratiklerle çözümlemeliyiz sorularına yanıtlar arıyor
Edebiyat eleştirisinin önemli temsilcilerinden Terry Eagleton'ın Güç Mitleri/ Brontë Kardeşlere Marksist Bir Bakış kitabı Alev K. Bulut çevirisiyle raflarda yerini alırken, kitaptan tadımlık bir bölümü K24 okurlarıyla paylaşıyoruz
İyimser Olmayan Umut, okura umuda dair bir perspektif sunarken, çok katmanlı bir temaya yönelir ve felsefe, edebiyat, tarih ve popüler kültüre dokunan bir düzlemde umut kavramını üzerinden ele alır
Terry Eagleton’ın en çok eleştirildiği konu, çok sık ve dağınık yazması, birçok alanda söz sahibi gibi bir tutum takınması, bazen gereğinden fazla alaycı bir üsluba sahip olması olabilir ama bir edebiyat eleştirmeni olarak Eagleton...
Kitaplar üzerine çok düşünüldü, çok şey söylendi, çok yazı ve kitap yazıldı. İşte bu yazı da kitapları anlatan kitaplara dair bir yazı, kitap krallığının labirentinde kaybolmaya korkmayanlara...
Batı Kanonu, oyuncu dili, akıcı kurgusu, tuhaf metotları ve çarpıcı örnekleriyle bir edebiyat teorisi kitabı değil de daha çok bir roman gibi. Harold Bloom da o romanın huysuz karakteri sanki; fevkalâde öznel, sağa sola sataşan, başına buyruk...
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık